30 Mart 2013 Cumartesi

Personal Taste(Kişisel Zevkler)



Lee Min Ho'nun oynadığı 2010 yapımı eğlenceli bi dizi :)

Kısaca konusunu özetleyim: 28 yaşında evde kalmış mobilya tasarımcısı Gae İn para yönünden sıkıntılıdır ve babasının tasarladığı çok özel bi evde yalnız yaşamaktadır, ev arkadaşı aramaya başlar, ve bu sırada Jin Ho ile tanışır..


Bazı yanlış anlamalar olur ve Gae İn Jin Ho'yu gay zanneder ve gay olduğuna inandığı için onu ev arkadaşı olarak kabul eder, Tabi işi sebebiyle Jin Ho'da Gae İn'in evi ile ilgilenir ve gay olduğuyla ilgili yanlış anlamaları bozuntuya vermez.

Ama aynı evde yaşayan bi erkek ve kadın birbirlerine karşı kayıtsız kalmazlar elli de olsa :D 


Lee Min Ho'nun bu dizideki tipi gerçekten çok hoştu yani ben çok beğendim :)


Son Ye Jin unni de bu dizide çok manyakdı hareketleri olsun konuşmaları olsun bayağı bi güldürdü beni :D



Bu unnide dizimizin kötü karekteri oluyo çıkarları için yapmadığı yok güya Gae İn'in en yakın arkadaşı ama Gae İn'nin sevgilisini ayartıyo ve evlenmeye kalkıyo.. Ama şu da bir gerçek ki unni harbiden çok güzel.


Bu ajushii de Jin Ho'ya aşık gay bi şirket sahibi.. Çok saf duyguları var bu ajushii'ye çok üzülmüştüm :(


Lee Min Ho ve Son Ye Jin unni yi çok yakıştırıyorum şahsen hele bu dizide :)


Bu fotoyuda paylaşmadan edemedim bi çok minoz bu fotoyu görmek istemiyo olabilir..


Bu sahnede çıplak görüyodu bide açıklama yapıyodu :D


Ben bu Jin Ho kadar centilmen erkek görmedim Gae İn adet sancısı çekiyoduda Jin Ho' da karnını ovalıyodu <3


Sonu tatmin edici nadir dizilerden ::) tavsiye ederim izleyin :)




28 Mart 2013 Perşembe

A werewolf boy ( Yüzyılın filmi )

en kısa şekli :
 Bir kızın uzak bir yerde olan bir evde bir kurt adam bulması ve ona aşık olması anlatılıyor. 
Kısa konusunu geçip uzun ve mükemmelliğinden bahsedecek olursak şöyle devam edebiliriz.



song joong ki : filmde bir kurtadamı canlandırıyor. medeniyetten uzak yemeyi içmeyi okumayı yazmayı konusmayı dahi bilmeyen biri.


park bo yeong: uzak bir eve ailesiyle birlikte taşınan ve bu duruma alışmaya çalışırken birde tuhaf biriyle (song joong ki) ile karşılaşıp onu eğitmeye çalışır. Daha sonra olaylar gelişir:)

Öncelikle bu filmin ilgimi çekmesinin tek nedeni song joong ki bunu itiraf etmem lazım yoksa böyle bir konuyu okuyup ön yargıyla direk kapatırdım(böyle bir filmi kaçırmış olurdum)
Song joong ki ye olan yoğun ilgim ve sayfada arkadaşların söylemesi sonucunda filmi izledim iyi ki izlemişim en sevdiğim filmlerden birisi oldu konusunu geniş olarak anlatmak istiyorum :)

izlemeyenler burdan sonra bol spoiler var :))

kurt adamla kız karsılaşırlar falan oraları zaten geçelim :) ilk başlarda kız baya korkuyor yani korkulacak bir tipide var yavaş yavaş eğile eğile yürüyor zaten kız ilk kurt adama dönüştüğünde görüyor.



eh kim olsa korkar zaten :) yemeden içmeden konuşmadan temizlikten bir haber ve kız köpek eğitme kılavuzunu okuyor ve joong ki mizi eğitmeye başlıyor :) 


bu eğitme sırasında en hoşuma giden, kız iyi bir şey yaptığında kafası okşuyor daha sonra kendisi kafasını uzatmaya başlıyor :)
filmi izlerken insan hiç bir kurt adam filmi izler gibi hissetmiyor tabi bazı sahneleri var ama çok az zaten burada vurgulanmak istenen konu imkansız bir aşk 
Song joong ki film boyunca konuşmuyor zaten sadece sonunda bir kelime söylüyor ama adamın konuşmasına gerekte kalmadı açıkçası mimikleri ile kıza nasıl aşık olduğunu anladık biz (gerçi joong ki nin kendine has çok tatlı bir sesi var onu duymak da istedik ama neyse )
kız okuma yazma öğretmeye çalısıyo :) kızda iyiden iyiye oğlanla iyice ilgilenmeye baslıyo (ben olsan bende ilgilerinirim böyle oppayla :) 

bu kısımda kızın annesine yakalanması çok komikti :)
 (bu arada burda ne hale getirdi ya :)

film bi ara romantik komedi filmler gibi ilerledi
ama her yerde olduğu gibi kötü adamımız kendini göstermeye basladı ve kurt adamla uğrasmaya basladı 
en sevdiğim sahnelerinden biri (burada duygusal bir an yaşanıyor kardeşimin düşündüğü şey ise pis kız oğlan üşüyecek orada kendi yorganda yatıyor tabi )

filmin bu sahnesi beni çok etkiledi nedenini bilmiyorum kızın otur yorulma demesiyle oturup hemen geri kalması sonra yanına gidip okuma yazma öğretmesi benim burda çeşmeler  açıldı sanırım fazla sulu gözüm kardeşim şoka girdi benim okuma  yazma öğretilirken ağlamama. ama nedenini bilemediğim bir şekilde duygulandım zaten bu kısımdan sonra salya sümük bende. oğlana iftira atmaları orada kilitli durması kızın yanına gitmek için çabalayışı çok etkiledi beni
orda kapalıyken bile kızın sözünden çıkmıyodu 
 etkilenmemek elde değil ama :)

bu filmde dikkatimi çeken kısımlardan biriyse kızın annesinin joong ki yi adamın birini öldürürken gördükten sonra joong ki nin kızını alıp götürmesi ve kadının hala ona zarar vermeyeceğini düşünmesiydi. Kadını çok sevmiştim zaten başında da joong ki yi yıkaması çok hoşuma gitmişti söylene söylene :)

herkesin gözyaşlarının sel olup aktığı sahne ben zaten ağlamamı kesemedim kızın taş atıp gelme demesi sonra yüzüne denk gelince tekrar özür dilemesi çok etkilendiğim ağlamaktan artık içimin çıktığı sahne 
joong ki nin sesini film de işte ilk burada duyuyoruz kıza "gitme" demesi yokmu beni benden aldı. Bu sahnede ağlamayan yoktur zannediyorum 


işte sadakat diye buna denir...

 sonunu birçok kişi eleştirdi ama bence birlikte olsalarda sonunda böyle olacaktı kadın yaşlanacak oğlan genç kalacaktı. ve joong ki nin sadakatini göremeyecektik ve belkide film bizi bu kadar etkilemeyecekti diye düşünüyorum 

ama bir yandan da kadına sinirlenmeden edemiyorum yani yıllarca seni beklemiş madem gelecem dedim insan bi gelir bakar demi sözümü dinledimi acaba ki diye bide şaşırıyo "bunca yıl beni bekledin" diye 


joong ki sonuna kadar bizi kendine hayran bırakıyo o yaslanmıs kırıs kırış olmus kadına hiç değişmemişsin diyo ya orda ben bi kere daha çeşmeleri açtım :'(

velhasıl kelam baya uzun yazdım:) uzun lafın kısası filmi izlemeyen kalmasın bayıldım muhteşem ötesi bir film 2. 3. 4. sefer izlenebilecek potansiyeli var ve bu korelileri ayakta alkışlamak istiyorum bir kurt adam filmi ancak bu kadar romantik ve mükemmel olabilirdi :) 

26 Mart 2013 Salı

I Miss You(Bogoşipta)

Kısaca özetlersek; geçmişte yaşadıkları aşırı trajik bir olayla yolları ayrılan çocukluk aşkı iki kişinin seneler sonra karşılaşması...


Karakterleri tanımaya Park Yoochun oppadan başlayalım

 Han Jung Woo kendine çok kötü davranan bi baba üvey bi anne ve üvey bi kardeşle yaşıyo Amerika'dan Kore'ye geliyo ve hiç arkadaşı yokken Lee Soo Yeon'la tanışıyo ve arkadaş oluyo ve başlarına gelen trajik olay yüzünden yoları ayrılıyo ama Han Jung Woo Lee Soo Yeon'u aramaktan hiç vazgeçmiyo ve Gangam Polis Karakolunda Dedektif olarak çalışmaya başlıyo..
Yoo Eun Hye unnimiz Lee Soo Yeon olarak karşımıza çıkıyo.. Lee Soo Yeon Katil bi baba ve ilgisiz gibi görünen ama özünde iyi bi annenin çocuğu hiç arkadaşı yok herkes katilin kızı olarak biliyo uzak duruyo ama Han Jung Woo onunla arkadaş oluyo ve hayatında ilk defa mutlu anlar yaşıyo ama başlarına gelen olayla annesini ve yaşadığı yeri terkederek yurtdışına yerleşiyo ve kendine yeni bi hayat kuruyo, Moda tasarımcısı oluyo..(bi insanın gözünün yaşı hiç mi kurumaz yaaaa)

Yoo Seung Ho oppamız Kang Hyeong Jun ve nam-ı diğer Harry Morrisn olarak karşımıza çıkıyo.. Kang Hyeong Jun, Han Joong Wo'nun babasınsa alacağı bi intikam var ama seneler önce yolu başına kötü şeyler gelen ve yalnız başına kalan Lee Soo Yeun la kesişiyo ve onu yanında yurtdışına götürüyo yeni bi hayat veriyo ama karşılığında sadece sevgisini istiyo ama karşılık alamayınca çok kötü bi insana dönüşüyo..


Birbirlerine deli gibi aşık olmaları ve seneler sonra karşılaşmaları ama birbirlerini ilk bakışta tanımamaları beni çok şaşırttı şahsen..

İzleyenler bilir sarı şemsiyenin ne kadar anlamlı olduğunu diziyi bitirdikten sonra sarı şemsiye alasım geldi o kadar etkiledi :)


Adı üstünde Bogoşipta Seni Özlüyorum Yoochun oppam tek kelimeyle manyak oynamış :O hem gülüyo hem ağlıyo bi yandan yemek yiyo oyuncuğunu bi kez daha kanıtlamış diye düşünüyorum :)

Allahtan sonu beklediğim gibi mutlu bitti tabi bazılarına Yoo Seung Ho oppamız için iyi bittiği söylenemez..

Diziyi izlerken dedim ki artık yeter bu oppa ağlamasın da kim ağlarsa ağlasın öyle bi duruma geldim ;(((



Veeee Finallll ... Yoo Seung Ho deli hastanesine kapatılmış ve kafayı yemiş ;((




24 Mart 2013 Pazar

A Gentleman's dignity (sevimli ajussiler :)


En kısa özetle:Sivri dilli bir mimar olan Kim Do-jin ve beyzbol takımı hakemi olan otoriter lise öğretmeni Song yi-soo ikilisinin arasındaki aşkı anlatıyor.

Biraz kişileri tanıyalım :)
song yi soo lise öğretmeni aynı zamanda İm tae san a aşık ve onun sayesinde beyzsbol u sevmiş hakemlik yapıyo (sevdiği adam ev arkadsıyla çıkıyo gerçi böyle bi kadın o im tae san da ne buldu anlayamadım :) bazı olaylar sonucu herkese do jinle çıktığını söylüyo (do jin inde işine geliyo ) böylelikle do jinle aralarında birşeyler  kıpırdanmaya başlıyo 
kim do jin mimar arkadası im tae san la birlikte bir şirketleri var ve yine tesadüfen karsılantığı song yi soo ya aşık oluyo (öyleki bi yapısıo kadına zaten bidaha da bırakmıyo) kadını zorla kendine aşık ediyo diyebiliriz.(adamda ne kadar yakısıklı bulmasamda hatta bu ajussi yüzünden bu diziyi izlemeyi ertelesemde çok romantik )
İm tae san song yi soo nun platonik aşkı (tekrar söylüyorum bu adama nasıl asık oldu anlamdım hadi normal duruken neysede bu ajussi gülmesin ya :)
dizideki favori karakterlerimden birisi. bu adama bayılıyodum ya karısını sürekli aldatıyo her seferinde yakalanıyo (karısı artık akıllanmıs her türlü yakalıyodu)
yoon dizi boyunca suratında sanki dokunsan ağlıyacakmış gibi bir ifadeyle gezdi ama bence bu dörtlü arasındaki en karizmatık ajussiydi :)
Burdan sonra bol miktarda spoil var :)

bu diziyi aslında hiç izlemeye niyetim yoktu öncelikle benim izleyeceğim dizide baş rollerin dikkatimi çekmesi gerekirki burdakiler hep ajussiydi (böyle yapmakla hata ettiğimi anladım) sonra herkes çok güzel çok güzel dedi ve başladım iyikide başlamısım . bir kere dizi boyunca sürekli gülüyorsunuz hatta bazı yererde gülmekten karnım ağrıdı diyebilirim bide bence bu diziyi güzel yapan bir şeyde sadece bir çifte odaklanmaması başka çiftlerde var ve bu diziyi daha eğlenceli yapıyo 

en hosuma giden şeylerden biride başında bu dördünün birlikte yaptıkları birşeyi gösteriyolar dı çok güzeldi bence .

jong hyun dizideki adıyla colin dizide başlarda 2-3 bölümde bir gözüküyodu ama sonradan daha sık gözükmeye başladı buda diğer favori karakterim (burdaki tarzına bayılıyodum) bu arada dizide söylediği my love şarkısıda çok güzel dizinin ostlarıda genel olarak güzel :)


Bu resimdende anlasılacağı gibi bu ajussiler her fırsatı değerlendirmeye çalısıyolardı hepsi aynı anda eğilip bakıyoya kopuyodum yani ben orda :)
 ve bu ajussi her fırsatı avantaja çevirdi dizi boyunca 

işte her dizide olduğu gibi biraz ayrı kalmalar fln oldu ama çok uzatmadılar tam sıkılmaya başlıyordum ki toparlandı :) ve benim dizi de en beğendiğim sahnelerden 
evlenme teklifi çok güzeldi :) diziye yakısan şekilde (adamda çok romantik yaaaaaa)
bir korecan daha ne istesinki dizide sonunda bi çocuklarının olmadığı kaldı tamamen bi sonuca bağlanan çok güzel bir diziydi :)